3 Kasım 2015 Salı

MİNİMALİST EV REHBERİ

Geleneksel Japon evi

Evinizi minimal yapmak istediniz: Peki nasıl yapmalıyım mı diyorsunuz? Birkaç yararlı bilgi sunacağım. Minimalist evin yararı ne olabilir ondan söz edelim önce...
  • Daha az stres
  • Daha çekici
  • Kolay temizlik
Evet belki en önemlisi kolay temizlik. Çünkü bu konu hayli zaman alır. Hatta ev hanımlığı kültürümüzde bu yüzden vardır...

Minimalist bir ev nasıldır?

  • Minimal mobilya: Böyle bir evde sadece gerekli birkaç mobilya malzemesi olacaktır.  Oturma odası tek bir kanepe, bir sehpa ve bir kaç gerekli eşyadan oluşabilir.
  • Sade yüzeyler:  Gerekli değilse, eğer parke varsa halı, dekorasyon eşyaları kullanmayın. Varsa da sadece gerekli olanlar olsun.
  • Etkin dekorasyon: Evi sıkıcılıktan kurtarmak için, vitrinler dolusu süs eşyasına ihtiyaç yok. Sürekli toz toplayan fincan, porselen takımları gözü yorar. Bir vazo ve çiçek oldukça etkin dekoratif eşyadır.
  • Nicelik değil, nitelik: Eşyaların sayısının bir önemi yok. 80 kişilik yemek takımına normal bir evde ihtiyaç olmaz. Ya da 12 kişilik bir oturma grubu. Bunlar amaca hizmet etmez.
Peki evimizi nasıl sadeleştirelim?
  • Önce tek bir oda: Tüm evi bir anda sadeleştirmek zor gelebilir. Bir odayı sade bir şekilde donatın. Sonra genele yayarsınız.
  • Mobilyalardan başlayın: Toz toplayan kullanılmayan eşyaların dolu olduğu vitrinler varsa mesela bunlardan kurtulun. Çok sayıda oturma grubu varsa azaltın. Taban tamamen kapanmasın gerek yok. Küçük bir halı yeterli olur.
  • Sadece gerekliler: Bu odada sadece gerekli eşyalar bulunsun. sadece gerekliler. Özellikle amaçsız olanları bu odadan çıkartın.
  • Sade duvarlar: Duvarlara gözü yoracak şekilde dekore etmeyin. Fotoğraflar, posterler vb olmasın. Sadelik en şık olandır.
  • Eşyaları göz önünde istiflemeyin: Eşyalarınızın istif yeri açık alanlar olmasın. 
  • Sade sanat işleri: Eğer odada bulundurmak istediğiniz bir sanat eseri varsa o da sade olsun. Abartılı süs eşyaları amaca hizmet etmez.
  • Yalın pencere: Sade bir perde ve güneşlikten yararlanın. Tüm ihtişamı perdelerle anlatmak zorunda değilsiniz. İhtişamlı olmak zorunda hiç değilsiniz.
  • Yaslanın ve keyfine varın: Geleneksel Japon evine yaklaştıysanız; yaslanın ve başarınızın keyfine varın... Daha sonra bu sadeliği tüm evinize yayın...



29 Ekim 2015 Perşembe

KLİŞELERİ GERÇEK YAPAN DEVLET BAŞKANI:
JOSE MUJİCA


Ütopik hayallerimiz vardır:  Devlet Başkanları, politikacılar onca yetki ve imkana rağmen alçak gönüllü olsunlar, halktan biri gibi yaşasınlar, bisikletle falan meclise gidip gelsinler...

Bazen öyle uçuk hayaller gelir ki bunlar: "İngiltere başbakanı metro kullanıyormuş!" diye bir habere inanmak istemeyiz. İşte bu inanamayacağımız bir durum, bu kez adı hep sorunlarla anılan Uruguay'dan geliyor...

Kendisi devlet başkanı... Eşiyle beraber mütevazi evlerinde yaşıyor, son derece sade giyiniyor, ve devletin imkanlarından sadece ihtiyacı kadarını kullanıyor. Kullanmadıkları arasında maaşının büyük bir kısmı ve devlet sarayı da var...

İnsanlar onun yıpranmış elbiselerine bakıp, fakir dediklerinde: "Hayır biz fakir değiliz, ihtiyacımız olan her şeye sahibiz!" diyor.

Gerçekten insan, ihtiyacı olan her şeye sahipse zengindir. Bu cihetle serçe veya kedi dahi bizden daha zengindir. Çünkü ihtiyacı olan her şeye sahiptir. Fakirliğimiz elimizdekilerin az olmasından değil; ihtiyacımızın sonsuz olmasından kaynaklanıyor.

Şahsi olarak minimalist yaşarken, eleştiri ve tepkiler alıyorum. Cimri olduğumu, paramın az olduğunu veya yaşamasını bilmediğimi düşünenler oluyor. Hiç biri doğru değil: Yeterli param var. Hayattan zevk alıyorum. Ve bilinçli olarak minimalist yaşıyorum. Eşya ve kapitalist esaretinden kurtuluyorum...

Sade yaşam için "Sayın Devlet Başkanı Jose MUJİCA" kadar cesaretiniz yok mu? Onun kadar göz önünde değilken, deneyebilirsiniz.

22 Ekim 2015 Perşembe

BAŞARILI İNSANLARIN, HEP AYNI GİYİNMEYİ SEÇMELERİNDEKİ 8 SEBEP


Efsanevi karakterler hep aynı giyinir. Giysileri de kendileri gibi ikon olmuştur. Birçoğu bizden kat be kat zengin oldukları halde bu tarz giyinmeyi tercih etmişlerdir. Barack OBAMA sadece 2 tip takım elbisesi olduğunu açıklamıştı.

Kadınlara oranla erkekler bu konuda daha başarılılar. Bir hafta boyunca aynı renk giyseler sıkıntı olmaz. Ancak hep aynı giyinmeyi cesaret de edemezler.

Neyse ki günümüzde medyatik kişiler bile aynı şeyleri giymeyi tercih ediyorlar.

Hep aynı şeyi giymek bize ne kazandırabilir? Bir bakalım:

1.Kolay karar: Sadece giyinirken değil, alışverişte de kolay karar vereceksiniz. Hep ne alacağınız belli olacak. Mesela benim hep gri tişortum ve siyah kargo şortum vardır. Eskidiklerinde gene onlardan alırım. Giyinirken tereddüt yaşamam. Gerçekten büyük rahatlık...

2. Daha az enerji kaybı: Giysilerinizi gardrop ayarlamak, ütülemek, daima bakımlı tutmak ciddi bir emektir. Hatta bu işler Türk kültüründe kadınlara yıkılmıştır. Onlar kendilerine ütüde yardım eden erkek hayal ederler. Peki hiç ütüye ihtiyaç duymayacak şekilde giyinebilseniz daha rahat değil mi? Tıpkı tatildeki gibi. En azından günlük hayatınızda tercihiniz bu olsun.

3. Daha az zaman kaybı: Aynı giyinmeyi cesaret ettiğinizde; zamandan ciddi şekilde tasarruf edeceksiniz. Yıkarken bile gruplandırma yapmanıza gerek kalmayacak.

4. Daha ikonik: Tarz mı olmak istiyorsunuz. Örnek Acun ILICALI tarzı nasıl desem; hemen bir kaç cümle söyleyebilirsiniz. Aynı şeyleri giydiğinizde istemeseniz bile ikonik olacaksınız.

5. Daha derli toplu olma: Eşyalarınız grupları aynı olduğu için, toplamak yıkamak ve  yerleştirmek çok kolay olacak.

6. Daha hesaplı: Her yıl yeni sezon diye itelenen deniz şortu almak zorunda değilsiniz. Zaten sizin giyeceğiniz belli. Aksesuar yönünden de minimalist bir ayar tutturabilirseniz gerçekten paranız cebinizde kalır.

7. Daha az stres: Kızların yaşadığı durumdur genelde.  Pantolonlarına uydun çanta, ne bileyim bluzlarına uygun takı derken; acayip stres olurlar. Bunların hiçbirini yaşanmaz.

8. Daha huzurlu: Aldığı bir elbise hasar gördü diye kendini yıpratanlar oluyor. Beniz açımdan gri tişortlarımdan biri hasar görse; zaten bir tane daha var. Tıpatıp aynı 15 çift çorabımın teki kaybolsa diğer teke yedek oluyor. Stres yok, huzur var.

Giysi konusu bu yüzyılda çok abartıldı. Bu konuda da sadelik en güzeli. Deneyin ve rahatlığı yaşayın...

20 Ekim 2015 Salı

MİNİMALİST YAŞAMA 6 İTİRAZ

Minimalist yaşamaya genel olarak hazır değiliz. Çünkü tüketime alıştırılan bir nesiliz. Dün akşam üniversitede hocanın "Sizce tüketmemizde herhangi sıkıntı var mı?" sorusuna öğrenciler hemen dedi ki "Maddiyatımız yetiyorsa hayır..."

Oysa dünya bir gemi tükettikçe tükeniyoruz. Ve tüketimin bir amacı olmalı. Gerçek bir ihtiyacı karşılamalı. Reklamlarla, medyayla zorlanmış bir tüketim olmamalı.

Klasik bir yorum var: "Tüm Hint vatandaşları, ABD vatandaşları gibi yaşamaya kalksa; bize en az 3 yeni Dünya daha lazım."

Bunlar evrensel yönler. Ben kişisel bakmak niyetindeyim. Kişisel olarak yapılabilecek itirazlara bakalım:

1. Yeni bir şey aldığımda mutlu oluyorum: İnsan psikolojisi yeni ne yapsa  mutlu olur. Yeni bir spor denediğinizde, yeni bi kitap bitirdiğinizde. Ancak yeni bir şey almanın mutluluğu o kadar kısa ve getirdiği sıkıntılar o kadar fazla ki...

O şeye hiç satın almasaydınız tüm bakım-tutum ve temizlik dertlerinde kurtulacaktınız.

2. Ya hayatımdan çıkardığım şey bana lazım olursa: Bir günde minimalist olmuyoruz. En gereksizlerden başlayınca bu sorunu yaşamayacaksınız. Yıllardır ev tuttuğunuz belki tozlanmış ve yıpranmış süs eşyaları mesela. Adım adım hayatınızdan çıkartın.

3. Ben minimalist olamam, çünkü alışkın değilim: Evet ama bir gece uyuyup sabah minimalist ve sade yaşayamazsın. İçselleştirmen gereken bir düşünce. Adım adım ilerlemek en iyisi. Her gün bir madde iyileştirmek yeterli olur.

4. Sade hayat sıkıcı duruyor: Yani internet ve akıllı telefon bağımlılığından daha iyi bence. İkincisi eğlenmede yaratıcılık size kalmış.

5.İnsanların tepkisi ne olur? İnsanların tepkisi olumlu veya olumsuz olabilir. Ama sen bir fikri içinden gelerek karar verdiysen insanlar alışıyor. Dahası evrensel bir doğruya ulaşma çabasında diğer insanların tepkileri beni çok etkilemiyor. Çünkü insanlar "Dünya dönüyor." dediği için Galileo'yu etti. İnsanların tepkileri bir ölçüt değil.

6. Başlamaya zamanım yok: Hayatı sadeleştirmek stres dolu ve yetişmesi gereken bir iş veya evrak değil. Sadeleşmek ömür boyu devam edecek. Adım adım yapın.



13 Ekim 2015 Salı

TARİHTEKİ ÜNLÜ MİNİMALİST DİYOJEN

Sinop'taki Diyojen heykeli

Bizim toprakların bir filozofu olan Diyojen'den bahsetmek istiyorum. Kendisini minimalist olarak tanıtmıyor ve tanıtılmıyor ancak insanın kendi kendine yetebileceğini düşünmesi, minimum eşya kullanması benim gözümde onu tarihteki en ünlü minimalist yapıyor.

Sadece meyve vb topladığı bir çantası ve de su içmek için bir çanağı olduğu iddia edilir. Bir gün bir çocuğun çeşmeden suyu eliyle içtiğini görünce, çanağını atarak: "Bu çocuk bana çanaksız yaşanabileceğini öğretti." demiştir. 

"Gölge etme başka ihsan istemem!" 

Bu sözü Büyük İskender'e karşı söylediği yazılır. Hikayesi şöyledir: Büyük İskender düşünürlere saygı gösteren birisidir ve Atina'ya geldiğinde Diyojen ile sohbet eder. Onun sivri zekası ve cevapları çok hoşuna gidince, ona iyilik amaçlı "Dile benden ne dilersen..." der. Diyojen o sırada oturduğu yerde kendisine gölge olan İskender'e tarihteki bu ünlü cevabı verir.

Hatta Büyük İskender'in "Eğer Büyük İskender olmasaydım, Diyojen olmak isterdim." dediği rivayet edilir.

Olayı gözünüzün önüne getirin. Diyojen, İskender'den hiçbir lütuf beklemezken, İskender'in askerlerini, bürokratlarını düşünün: Onlar ufak bir terfi, rütbe almak için, birazcık gelirlerini artırmak için didişirken; Diyojen bunlara sırt çevirmiştir.

Yani "daha aza ihtiyaç" duyarak en büyük mevkii, makam ve rütbeyi elde etmiştir. İskender eminim hiçbir askerini, bürokratını senin yerinde olmak isterdim dememiştir. 

"Az şeye ihtiyaç" duymak insanı özgürleştirir.

11 Ekim 2015 Pazar

7 GENEL SORUNU, DAHA AZA SAHİP OLARAK ÇÖZÜN.

Sorunlarımızın çoğunun benzer olduğunu düşünüyorum. Bazen değişik bir bakış açısı daha iyi bir çözüm olacaktır. Zaten hep aynı şeyi deneyerek farklı sonuç beklemek mantıklı değil.

Öyleyse hadi genel sorunlara farklı bir açıdan bakalım.

1. Kazandığım para yetmiyor: Bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki;herkes mevcut gelirini yaklaşık ikiye katladığında çok rahat geçinebileceğini düşünüyor.

Oysa ters mantıkla sizin gelirinizin yarısıyla ihtiyaçlarını görebilen de var. Para yetirmenin tek yolu "daha az harcamak". Daha az şeye sahip olmayı başarırsanız masraflarınız da azalacak.

2. Keşke gün 28 saat olsa... Bu durumda ilginç. Çünkü doğadaki her canlı gayet rahat bir şekilde günlük ihtiyaçlarını görebilirken, en zeki olan bizler zamanı yetiremiyoruz. Bu konuda ilk yapmanız gereken daha erken uyanmak. Ben her gün alarmımı 2 dakika geriye kuruyorum. Amacım 04:30 kalkan birey olmak. Ve gayet iyi gidiyor. Diğer konu daha az sahip olduğunuzda bu size inanılmaz bir vakit kazandıracak. AVM'lerde ölen vakitler, tamirat bakımlarda geçen süreler, temizlik hepsi size artı zaman olarak dönecek.

3. Temizlik yap yap bitmiyor: Eşyalar azaldığında küçük bir ev de yeterli olacaktır. Bu sayede temizlik günlük belki 15 dakika yeterli olur.

4. Evim çok küçük: Türk toplumu olarak, diğer ülkelere göre oldukça geniş evlerde yaşıyoruz. Fakat bunun farkında değiliz. Ev konusunda da az ile yetinebilir.

5. Üzerimde çok baskı var: Bu konuda gereksiz fazlaca masraftan kaynaklı olabilir. Daha evlenirken büyük bir borç yaparak üzerinize büyük yükler almayın. Düğününüzü de sade yapın, eşyalarınız da sade olsun. Derdiniz az olsun...

6. Ne giyeceğimi bilemiyorum. Kahramanlar hep aynı şeyi giyer. Bu konuda gerçekten ısrarcı olursanız etrafınızdaki insanlar sizin rahatlığınıza özenecektir. Fazla giysilerinizi bağışlayın.

7. Keşke şuna sahip olsaydım: Hiçbir maddi tatmin uzun süreli değildir. Bunun yerine tecrübe satın alın. Yabancı dil öğrenin. Kayak öğrenin. Çok ucuza bir yurt dışı gezisi yapabilirsiniz. Mesela komşumuz sevgili Yunanistan'a... Maddi ihtiyaçlarınızı aklınızda öldürün.



9 Ekim 2015 Cuma


SADELİK DAHA ŞIKTIR



 Japonya'daki devlet karşılama salonu





Türkiye'deki devlet karşılama salonu

Japonya daha yeniye kadar dünyanın en büyük 2. ekonomisi idi. Şimdi de üçüncü. Hala bizden kat be kat zenginler. Ama sadelikle gayet şık olmuşlar. 

Siyasi eleştiri için koymadım. Konumuzla ilgili olduğuna inanıyorum.

8 Ekim 2015 Perşembe

TV'SİZ HAYATIN GETİRDİĞİ ARTILAR

Ünlü bilimsel gaflar vardır: İşte bir tanesi TV hakkında...

  • Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.
Twentieth Century Fox'un başkanı 1944


Televizyonun her eve girme ihtimalini aklına bile getirmeyen, ona aptal kutu diyen bir nesil varmış. Ve o aptal kutu her evin değişmez bir parçası oldu.

Televizyonsuz hayatın neler getireceğini bahsedeceğim. Kendim televizyonu gemilerde çalışırken bıraktım ve bu alışkanlığımı devam ettiriyorum.

1. Rahatlamanın daha iyi yolları var: Evet akşamları evde güzel vakit geçirmenin tek yolu TV değil. Şuan dizi adlarını bile takip edemiyorum. TV yayınlarından tamamen sıyrıldım. Bir eksiklik hissetmiyorum.

2. Aile muhabbeti: TV sizin verimli bir  muhabbet etmemizde en büyük engellerden biri. Konuşmak aile bireylerine vakit ayırmak en başta size iyi gelecek.

3. TV faturaları: Kaliteli yayınların hepsi ücretli. Takip etmediğinizde otomatik olarak belli bir miktar tasarrufa geçersiniz.

4.Sağlıklı yemek:  Nasıl bir ilgisi var bilmiyorum; belki reklamlar yüzündendir. İnsanlar TV izlerken daha fazla abur cubur yemeye meyilliler. TV'den artan zamanla kaliteli yemekler yiyebilirsiniz.

5. Evde gürültü azlığı: TV ciddi bir gürültü kaynağı. Yatak odalarında TV olanların kalitesiz uyudukları bilenen bir gerçek. Gürültü kaynağına ihtiyacınız yok.

6. Reklamlar: TV'nin asıl amacı size reklam izletmek. TV'siz hayata geçince bu sinsi emel size ulaşmamış olur. Böylece daha başka ihtiyacınız olmadığı halde aldıklarınızdan uzak durursunuz. 

6 Ekim 2015 Salı

DAĞINIKLIKTAN KURTULMANIN 10 TEMEL ADIMI

Doğuştan gelme düzenli biri değilim. Hatta lise yıllarımda yatılı okuldayken, atletizm takımımla yarışlara gittiğimizde otel odalarımızı hunharca dağıtırdık: Çünkü bizim özgür olduğumuz, istediğimiz gibi dağıtabileceğimiz anlamına geliyordu. 

Zamanla dağınık olmanın özgürlükle alakası olmadığını ve herkes gibi beni de rahatsız ettiğini gözlemledim. Ferah bir yaşam için dağınıklıktan kurtulmanın on temel adımını gözlemleyelim.

1. Evinize sürekli eşya girişini durdurun: Sadeleşmek ve minimize eşyayı sahip olmak için, gelen eşyanın elinizden çıkardıklarınızdan az olması gerekir. Eski eşyanızı yenileri ile değiştirdiğiniz sürece, dağınıklıktan kurtulmaya çalışmak zaman israfı olur.

2. Günde en az bir şeyden kurtulun: Bahar veya bayram temizliklerinde bir sürü eşya atılır. Gereksiz olduğunu temizlik sırasında fark ederiz. Oysa her gün bir eşyadan kurtulursanız, dağınıklıktan sadeliğe terfi edeceksiniz. Hadi yıllardır dokunmadığınız kitapları kütüphaneye verin. Giysileri  Kızılay kutularına atın. Atıkları geri dönüşüme verin.

3. İlk önce en bariz olanı elden geçirin. Sürekli zaman geçirdiğiniz yerde bile gözünüze rahatsız eden, kolayca vazgeçebileceğiz şeyden başlayın.

4. Çöpleri bir plana yapın. Öncelikle çöpleri ayrıştırın. Hiç bir zaman gazete ile çay posası aynı yere atılmaz. Kağıt, teneke ,plastik ve cam atıklarınızı geri dönüşüme verin. Organik atıklarınızı her gün çöpe atın. Koku yapmasını ve yer kaplamasını engel olursunuz.

5. Eşyaları suçlamayın. Dağınıklığın sebebi onlar değil. Bir çok şey ev için gerekli olabilir. Ancak bu onları gerçekten ihtiyaç duyduğunuz anlamına gelmez. Farkı anlayın ve ihtiyaç duymadıklarınızı eleyin.

6. Kurtulmaktan korkmayın. Anısı olan eşyalar vardır... Bunlar bir süre sonra size yük olur. Onlardan kurtulmaktan korkmayın. Anılar beyninizde, eşyalarda değil. 

7. Hediyeler maddesel olmak zorunda değil.  Artık en büyük sıkıntı bu. Hediyeyi hatta kutusunu bile saklamak. Hediyeler maddi olmak zorunda değil. Kişiye vakit ayırmak, bir anı satın almak, beraber bir şeyler yapmak çok daha iyi bir hediyedir. Çevrenize bunu alıştırın.

8. Evinizi çok fazla donatmayın: Her şey size lazım olabilir. Bu mantıkla her şeye sahip olmak zorunda değilsiniz. İhtiyaç önceliği taraması yapın. Gerçekten ihtiyaç ise sahip olun.

9. Sahibinden izin almadan hiçbir şeyi atmayın. Herkesin bir şeylere sahip olma hakkı var. Çocukların bile. İzin almadan gönderdiğiniz eşyalar hem haksızlık olacak, hem de sizi ve hareketinizi itici gösterecektir.

10. Hayatınızı dağınıklık içinde israf etmeyin. Dağınıklık özgürlük değil. Onlar sırtınızda kambur. 

Her şeyi biranda yapmak zorunda değilsiniz. Kademe kademe yavaş yavaş bu sorunu halledebilirsiniz.

Sadelikten daha rahat, daha klas, daha şık bir şey olamaz.

5 Ekim 2015 Pazartesi

MADDİ TATMİNLER GEÇİCİDİR.


Dünyada iki tür felaket vardır: Biri hayallerine ulaşamamak; diğeri hayallerine ulaşmak...

OSCAR WILDE

Afrika'nın kara talihli ülkelerinden Tanzanya'nın Dar Es Selam kentinde limanda tanıştığım insanlar; hep gülümsüyordu. Biz o durumda olmayı acınası bakıyorduk. Limanda 16 saatten fazla çalışıp aldığı ücreti sorduğum biri beni şok etmişti.,

Hep o kitaplarda, gazetelerde okuduğumuz günde 1 dolardan az kazanabilen kesimle tanışmış oldum. Gerçekten maaşları o kadar düşük idi ki (sosyal haklar, sigorta tatil vs zaten yoktu.) ben günde o kişiden 180 kat fazla kazanıyordum. Ki benim aldığım maaşın cüce kaldığı gelir düzeylerine sürekli görüyoruz.

Dünyanın bir ucundaki cüce gelirli o insanlar kadar bile gülümseyemediğimiz oluyor. Maddi hayallere ulaşmak bir felakettir. Çünkü mutlulukları çok kısa sürer. Gerisi telaş ve derttir.

Dünya bir gemi. Biz gereksiz tüketim yaptıkça birilerinin elindeki azalıyor. O sömürülen kişiler yan komşunuz olmadığı için rahatsız olmuyorsunuz. Ancak dünya gezegenimiz bir tür gemi. Kaynakları sınırlı bir gemi. 

Bizi mutlu etmeyen ve etmeyecek olan tüketim çılgınlığı sorgulayalım. İhtiyacımız yoksa maddi gücümüzün bir önemi yok: Dünyayı ve insanlığımızı tüketmeyelim.

2 Ekim 2015 Cuma


ÇOCUKLARINIZLA BEDAVA VEYA UCUZA EĞLENMENİN 100 YOLU

Sizi herkes terk edebilir, yüz çevirebilir. Aileniz hariç. Aile her şeyden önce gelir. Ailenize vakit ayırmak en temel sorumluluğumuz ve bize hayatta en çok destek sağlayacak konudur.

Bununla birlikte sadece hafta sonlarını çocuğunu alıp, AVM götüren ve burada şişirilmiş fiyattan eğlence satın alan bir model olmak zorunda değilsiniz.

Haydi çocuğunuzla yapabileceğiniz ucuz veya bedava 100 aktivite görelim.


  1. Bisiklet binin.
  2. Kart oyunu oynayın.
  3. Hikaye veya tecrübelerinizi anlatın.
  4. Aile ziyareti yapın.
  5. Basit bilimsel deney yapın.
  6. Mangal veya piknik yapın.
  7. Su savaşı yapın.
  8. Çamurdan kuklalar yapın.
  9. Birlikte yemek/kek pişirin.
  10. Basket oynayın.
  11. Uçurtma yapın ve uçurun.
  12. Dışarıda çadır yapın ve şekerleme yapın.
  13. Parklarda jog atın.
  14. Kağıt uçak yarışması yapın.
  15. Baloncuk yarışı yapın.
  16. Hayvanat bahçesine gidin.
  17. Kütüphaneye gidin.
  18. Kum kale, ev inşa edin.
  19. Bahçe işleri yapın.
  20. Gönüllülük aktivitesi yapın.
  21. Okuma maratonu düzenleyin.
  22. Futbol oynayın.
  23. Çizim veya boyama yapın.
  24. Hikaye yazın.
  25. Masa tenisi oynayın.
  26. Yastık savaşı yapın.
  27. Voleybol oynayın.
  28. Onlara santranç öğretin.
  29. Tavlayı öğretin.
  30. Bağış/yardım yapın. 
  31. Dağ-tepe tırmanın.
  32. Çevrenizdeki nehrin kaynağına kadar yürüyün.
  33. Saksıda ağaç fidanı yetiştirin ve sonra dikin.
  34. Birlikte bulmaca puzzle çözün.
  35. Evde film günü yapın.
  36. Hamak kurun ve içecek hazırlayıp muhabbet edin.
  37. Onlara yüzme öğretin.
  38. Bahçede böcek ve karınca keşfi yapın.
  39. Onlara geri dönüşümü ve çöpleri ayırmayı öğretin.
  40. Birlikte bir sorunu çözmek için dilekçe yazın ve başvuru yapın.
  41. Legolardan inşa yapın.
  42. Su tabancası oynayın.
  43. Bilim teknik dergisi çocuk kulübü deneylerini yapın.
  44. Çamur ve küçük taşlardan ev vb yapın.
  45. Duvar tenisi oynayın.
  46. Onlara dikiş öğretin.
  47. Halatlara denizci bağ/düğümleri yapmayı öğrenin.
  48. Çevre temizliği yapın.
  49. Birlikte çocuk oyunları oynayın. (ip atlama, 7 kiremit, istop vb)
  50. Çiçek yetiştirin.
  51. Snorkel yapın.
  52. Tahta işleyin.
  53. Kumaş boyama yapın.
  54. Roket tasarımı yapın, uçurun.
  55. Atlastan şehir bulmaca oynayın.
  56. Atlastan ülke bulmaca oynayın.
  57. Kan bağışı yapın.
  58. Çelik çomak oynayın.
  59. Ağaç kabuklarından gemi yapın.
  60. Kartopu oynayın.
  61. Yağmurda ıslanın.
  62. Rüzgarda karahindiba uçurun.
  63. Ağaç aşılamayı öğretin.
  64. Çelik ile asma, hanımeli vb bitkilerden yetiştirin.
  65. Bahçe duvarı, kapısı boyama yapın.
  66. Tamirat yapın.
  67. Anahtar, çekiç, vida, tornavida kullanımlarını öğretin.
  68. Çim adam yapın.
  69. Kuş evi yapın ve asın.
  70. Saklambaç oynayın.
  71. Körebe oynayın.
  72. Birlikte blog yazın.
  73. Ağaç budayın.
  74. Gölde denizde taş sektirin.
  75. Doğa fotoğrafları çekin.
  76. Kardan adam, Eskimo evi yapın.
  77. Kar şerbeti yapın.
  78. Kuşlar için evinizin civarında kuş banyosu yapın, yem bırakın.
  79. Birlikte dini araştırın.
  80. Yeni bir dil öğrenin.
  81. Huzurevi ziyareti yapın.
  82. Köpük banyosu yapın.
  83. Yüz boyama yapın.
  84. Ülkeler ve başkentlerini ezberleyin.
  85. Deniz kabukları toplayın.
  86. Bıldırcın, keklik vb yetiştirin doğaya bırakın.
  87. İsim şehir oynayın.
  88. Dünyanın enlerini öğrenin.(en derin, en yüksek, en soğuk vb)
  89. Bir hafta boyunca herhangi bir ülkeyi araştırın.
  90. Yeri kazarak naylon koyup; süs havuzu yapın.
  91. Bilardo oynayın.
  92. Cihazların nasıl çalıştığını öğrenin. 
  93. Sonbaharda olgunlaşan tohumları toplayın.
  94. Sebze yetiştirin.
  95. Yürüyüşlere çıkın.
  96. Meybuz yapın.
  97. Topaç yapın, oynayın.
  98. Rüzgar gülü yapın ve dinamo takın.
  99. Basit elektrik devresi kurun.
  100. Mektup yazıp gönderin.


1 Ekim 2015 Perşembe

ADIM ADIM MİNİMALİZM

Değişimin yavaş olanı makbuldür. Nasıl bir ani devrim toplumlarda isyanlara ve protestolara sebep oluyorsa, ani alışkanlık değişimleri vücudunuz tarafından sert bir tepkiye neden olacaktır.

Adım adım yapın. Her basamak sizde içinize sinsin siz de iz bıraksın.

Bu konudaki klişe hikayeyi anlatayım:. Eğer bir kurbağayı 70 derece suya atarsanız hemen zıplayarak kurtulacaktır. Aynı kurbağayı serin bir suya koyup, suyu yavaş yavaş ısıttığınızda haşlanana kadar tepki vermeyecektir.

Minimal bir hayat için minimal adımlarla başlayalım.

1. Gereksiz şeyler almayı bırakın: İlk soru gerçekten "ihtiyacım var mı?" olmalı. Bu sorunun  cevabı evet olsa da tekrar gözden geçirin. Olmasa da oluyorsa almayın.

2. Bariz gereksizlerden kurtulun: Etrafınıza göz atın. yıllardır açmadığınız kutular, dokunmadığınız giysiler vardır. Geri dönüşüme verin. Kızılay yardım kutuları atın. Veya elden bağışlayın.

3. Bariz gereksizlerden kurtulun: İlk adımı yaptığınız halde hale bariz gereksizler vardır. Yıllardır kullanılmayan test kitapları, defterler, süs eşyaları... Okuduğunuz bir kitabı hemen kütüphaneye bağış yapın.

4. Dağınıklığı giderin: Basit bir toparlanma yapın.. Ferahlığı hissedin.

5. Dairenizi ferahlatın: Daha ferah bir alan için ne yapabileceğinizi gözden geçirin. Direkt bakışınıza takılan fazlalıktan da kurtulun.

6. Duygusal bağlandıklarınız bırakın: Yıllardır anısı var diye sakladığınız, size kambur olmuş eşyaları kast ediyorum. Bebeklik battaniyeniz varsa mesela.. Taa ilkokulda hediye edilmiş eşyalar mesela.. Bu zor gelebilir ama yapınca rahatlayacaksınız.

7. Bu süreci en baştan tekrarlayın: Bu süreç hiç bitmeyecek.. Sonsuza kadar. Bilgisayar program mantığı gibi madde 1'den itibaren sürekli tarama yapın... Hep sadeleşmeye ihtiyaç var...

Bol şans...

30 Eylül 2015 Çarşamba

MİNİMALİST YAŞAMIN 21 FAYDASI


Minimalist yaşamak, popüler kültürle taban tabana zıttır. Tüm reklamlar ve etrafınızdaki herkes daha çoğun daha iyi olduğunu vurgular. Fakat az eşyaya sahip olmanın dayanılmaz bir hafifliği var.

Daha az eşyaya sahip olmanın size getireceği 21 güzel şey:

1. Daha özgürlükçü: İki-üç bavulla seyahate çıkma ile sırt çantası ile seyahate çıkmak arasındaki fark gibi büyük bir serbestlik duygusu hissedeceksiniz.

2. Kolay temizlik: Türk kültüründe bahar temizliğini göz önüne getirin. Aynı şeyi çok sade bir evde yapmak çok daha kolay olur.

3. Daha az masraf: İhtiyaç duymadığınız halde aldıklarınız olmayacak. Sadece gerekli olanlar. İster istemez tasarruf edeceksiniz.

4.Daha az stres: Her eşya ayrıca bakım, onarım veya temizlik gerektirir. Bunların hepsinde kurtulacaksınız.

5. Çevreye duyarlı: Dünyamızın sınırlarını insanlık olarak zorladığımızı biliyorsunuzdur. Sadece gerekli olana sahip olmak en büyük çevreci hareketlerden biri.

6. Daha üretken olma: Zamanızı adeta çalan, veya kafanızı meşgul eden şeyler kurtulunca üretkenliğiniz artacak.

7. Başkalarının hakkını yememek:  Dünya hepimizin. Daha fazlasını sahip oldukça birilerin elindeki azalıyor.

8. Çocuklara örnek: Yeni nesile gerçek mutluluğun eşyada olmadığını birinci elden gösterin.

9. Tembellik hakkı: Doğada her canlı tembellik hakkını kullanır. Bazen bir aslanın sere serpe uyuduğunu izlersiniz. Kafanızda dert edeceğiniz eşyalar olmayınca özgürce siz de yapabilirsiniz.

10. Daha kalitelisine sahip olma: Daha çok, daha iyi mottosu öğretildi bizlere. Daha çok iyi değildir, daha iyi iyidir.

11. Sevdiğiniz işi yapma: Masraflar azalıp, tasarrufunuz artacağı için, işinizi değiştirebilirsiniz.

12. Popüler kültür emrinde çıkma: Kesinlikle sizi yönlendirmesine izin vermemiş olursunuz.

13. Geçmişten kurtulmak: Anılar eşyalarda, fotoğraflarda değil. Anılar benliğinizde. Bir gün benliğinizi kaybetseniz, o biriktirdiğiniz eşyalar hiç bir işe yaramayacak. Geçmişe sığınmayın. yaşayın.

14. En önem verdiğinize vakit: Sadece masraflarınız değil, o eşyalara harcadığınız vakitten de tasarruf edeceksiniz. Ve en sevdikleriniz için, en güzel hediye... Vakit ayırmak.

15. Sade görünüm: Sadelik hep şıktır. Abartılı makyajdan tutun da, abartılı eve kadar her şey insanlara güzel gelmez.

16. Dinlenmeniz için vakit: Etrafında keşke gün 28 saat olsa diyenler var.. Sadeleşin ve kendinize de vakit ayırın.

17. Kalbinize yer açın: Kalbiniz araba sevdası, koltuk sevdası , eşya sevgisi ile dolmasın. Daha güzel şeyler var.

18. Aradığını kolay bulma: Gereksiz her şeyin atıldığı çatı katlarını düşünün. Sonra aranılan da bulunmaz.

19. Daha mutlu olma: Eşyaya sahip olma hırsı ayrı bir dert, onu koruma, temizleme ayrı bir dert. Kaza sonucu kaybetmek daha başka bir dert. Az eşyaya sahip olunca gönlünüz ferahlayacak.

20. Daha küçük yerde ikamet: Dünyanın en zengin ülkelerinden Avustralya'da insanlar gayet şirin prefabrik binalarda yaşıyorlar. Bu da sizi hafifletecek.

21. En önem verdiklerinize yer açın: Bir eve girdiğinizde çok fazla eşya varsa odaklanma sorunu yaşarsınız. Önem verdiklerinizi vurgulamak isterseniz, sade ev en güzel çüzüm.

29 Eylül 2015 Salı


PARA TASARRUFUNDA 12 TÜYO

Para kazanmak önemli bir konu. Bununla birlikte harcamak daha da önemli bir konu. Eğer maaş gününden maaş gününe yaşayan bir insansanız her zaman parasal konularda sıkıntı yaşarsınız.

Herkesin yapabileceği basit tüyolardan bahsedeceğim. Gerçekten bunları yaptım diye zorlanacak kişi  olmayacaktır.

1. Spor salonları kullanmayın. Sporda her zaman doğayı taklit edin. En atletik canlıları düşünün: Kurt, antilop, geyik, tavşan, kanguru.... hiç biri şişirilmiş kaslara sahip değildir. Ve bu özgür ruhlu canlılara yürüme bandında harekete zorlayamazsınız: Strese girerler. Bir kurt günde ortalama 40 km yol yapar. Ben kurtlarda obezite sorunu duymadım. Doğada sadece yürüseniz bile çok daha fazla verim alacaksınız. üstelik bir kere açıkhava insanı oldunuz mu yaratıcılığınız gelişecek..
ayda 100 TL yılda 1200 TL tasarruf

2.Kablo TV aboneliğini kapatın. Gerçekten TV alışkanlığınızı gözden geçirin. TV'siz hayat mümkün ve bunu yapın. Hem reklam silahlarından da biraz az etkilenmiş olursunuz. Hem de açıkhava insanı olmanızı engelleyen önemli bir prangadan kurtulursunuz.
ayda 75 TL yıl 900 TL tasarruf

3.AVM'lere gitmeyin. Büyükşehir insanları rahatlamak için AVM'ye gidiyor. Ancak kapalı mekanlar doğanın bir taklidi bile olmadıkları için buralarda rahatlamanız mümkün değil. Ayrıca buralarda şişirilmiş fiyatta eğlence (bowling vs), yemek veya kahve almanız büyük olasılık. Kesinlikle gitmeyin.
ayda 300 TL yılda 3600 TL tasarruf

4. Sinemayı yılda birkaça indirin. Sinema fiyatları da şişirilmiş kategoriden. Çünkü sinema filmleri çok kısa sürede tüketilmesi gerekiyor. Hem korsan kopyaları ve internet versiyonları piyasaya çıkıyor. Dolayısıyla bu kısa sürede maliyetlerin çıkartılması için sinema biletleri oldukça şişirilmiş. Yine sinema salonlarındaki meşrubat ve mısırların fiyatları da fahiştir.Ayda iki kere sinemaya gidip bir meşrubat tükettiğinizi varsayarak hesaplama yapıyorum.

ayda 40 TL yılda 480 TL tasarruf

5.Sigarayı bırakın. Sigara tüketimi ülkemizde hayli yüksek oranda. Lütfen kendinizi düşünün ve bir iyilik yapın. Sigarayı hemen bırakın. Sigaranın sadece kendi maliyeti değil, ayrıca sağlık maliyetleri de var. Bunu eklemeyeceğim. Hem sigara içip, hem spor salonuna kayıtlı arkadaşlarım var. Double hata.

ayda 300 TL yılda 3600 TL tasarruf

6. Dışarda şişirilmiş fiyattan kahve içmeyin. Günümüzde kola ve gazozun zararlı olduğunu içinde yüksek miktarda basit şeker bulunduğunu birçok kişi söyler. Dışarıda aldığınız kahvelerde çok fazla basit şeker içerir, kalorisi yüksektir ve fiyatları fahiştir. En iyi ihtimal ile haftada bir kez dışarda kahve içme üzerinden hesap yapacağım.

ayda 40 TL yılda 480 TL tasarruf

7. Alkolü bırakın.  Erasmus dönemimde gözlemlediğim kadarıyla alkolsüz hayat batı toplu için imkansız gözüyle bakılıyor.  Her gün  alkol alan insanlar var. Alkol sağlığa zararlı. Bununla birlikte trafik kazaları, kavga gibi olaylara karışmanıza ve ertesi gün işte verimsiz olmanıza neden olur. Sağlığınız için tamamen bırakın.

ayda 60 TL yılda 720 TL tasarruf

8. Dergi-gazete aboneliklerini kapatın. Ülkemizde aboneliği yaygın olan bir yayın vardı. Cemaat desteği ile öğrencilere yardım gibi konulara değinerek bir hayli fazla aboneye sahip olmuştu. Ancak sorun şu kimse o gazetelere okumuyor. Ki bazı yayınlar okunmayı da hakketmiyor. Eğer gerçekten birilerine yardım amaçlı abone olduysanız, yardımınızı elden yapın.

ayda 25 TL yılda 300 TL tasarruf

9. İşe bisikletle gidin. Biliyorum ülkemizde bisiklet yolları yetersiz, trafikte saygı yok. Ama bisikletli sayısı artarsa mecburen farkındalık da artacak. Ayrıca karşılaştığınız her sorunu BİMER'e görüş, öneri, şikayet veya ihbar olarak yazın. Duyarlı vatandaş olun. Örneğin askere giden herkes dayak yediğinden bahseder. Yılda 600 bin genç askere gidip geliyor. Bu gençlerden sivil hayata dönünce sadece %10'u bile dayak yediğini dilekçe ile şikayet etse yılda 60 bin başvuru eder. Sizce buna duyarsız kalınabilir mi? 
Trafik sorununu gördüğünüz her şeyi yetkililere bildirin. Artık sadece mobil uygulama ile bile foto çekip ihbar yapabilirsiniz.

yılda tahmini 5000 TL tasarruf

10. Kendi saçınızı ve çocuklarınızın saçını kendiniz kesebilirsiniz. Bu fikir tuhaf gelmiş olabilir ama mümkün. Bazı ülkelerde bizdeki kadar berber-kuaför bulunmuyor. İnsanlar ya kendileri hallediyor ya da bu konuya bizim kadar takık değiller. Gemide kendi saç traşımı kendim yapmaya başladım.  basit bir model deneyin. Giderek eliniz alışacak. Eğer çocuğunuz da varsa bu size tasarruf olarak geri dönecek. 25 TL sizin, 10 TL çocuğunuzun masrafı olarak hesap ediyorum.

ayda 35 TL yılda 420 TL tasarruf

11. Sağlıklı kalın. Ülkemizde sağlık hizmetleri çok pahalı değil. Bu nedenle ilaç bağımlısı olanlar,  hastalık hastasına dönmüş insanlar biliyorum. Bir genç kız regl ağrısı var diye ambulans çağırdığı vakalar yaşanıyor. Ancak ne kadar ucuz da olsa sağlıklı kalmak cebinize de iyi gelecek.

yılda tahmini 500 TL tasarruf

12. İş yerinizde yemek verilmiyorsa kendi yemeğinizi götürün. Bu konuda da öncelik bence doğayı taklit etmek. 3 öğün yemek düzeni iş ve işçi verimini artırmak için ortaya atılmış bir fikir. Doğada insanlar ya acıktığında ya da acıkmış olsalar bile yemek bulunca yiyorlardı. 3 öğün fikrini kafanızdan atın. Vücudunuzun acıkma sinyallerini dikkate alın. Tabii alışkanlık gereği tam öğleyin bir açlık hissedeceksiniz. Ancak bu gerçek açlık değil. Pavlov'un köpekleri deneyindeki koşullanılmış açlık.Öğle yemeğini tamamen atlamanız mümkün. Atlayamıyorsanız kendi yemeğinizi evden götürün.

ayda 225 TL yılda 2700 TL tasarruf.

Buradaki 12 maddenin herbirini yapıyorsanız ve bu gün tasarruf düzenine geçmiş olsanız; yılda 19900 TL masraf kaleminiz azalır.

28 Eylül 2015 Pazartesi

TÜKETİM ZİNCİRİNDEN KURTULMAK

Günümüzde her şeyin çok hızlı tüketildiği artık bir klişe cümle oldu. Tüketim bizi mutlu etmediği halde bu kısır döngüden çıkamıyoruz. Bu yazımda bunun sebeplerini inceleyeceğim.

Birinci sebep kişisel olarak bir satın almada artık 'istiyorum' diyoruz. Örneğin ben tablet istiyorum. Ben dizel filan arabadan istiyorum.

Oysaki anahtar kelime 'ihtiyacım var' olmalı. Hatta ihtiyaç öncelik sıralamasından geçmeli ki; o ihtiyacın karşılanması bir tatmin ve mutluluk oluştursun.

Bizi yine bilinçsiz tüketime yönlendiren konular :

1.TV VE SOSYAL MEDYA Gerçekten TV izlemeye veya sosyal medya hesabına sahip olmaya ihtiyacınız var? İhtiyacınız olmadan tükettiğiniz sözde eğlenceli bu ortamlar kapitalist tüketim zincirini ayakta tutan çok güçlü argümanlar. Bir çok kişi reklamlarda gördüğü ürünlerin daha kaliteli olduğuna inanıyor. Bu ortamlar size vakit kaybettirirken aynı zamanda ihtiyaç duymadığınız şeyleri satın almayı zorlar.

2. MARKA TAKINTISI: Yine reklam silahı sayesinde popüler olan ve belki daha kaliteli olduğu için değil de, reklamlar ve sponsorluklar nedeniyle aşırı pahalı hale gelmiş ürünler satın alıyoruz.
Oysa gene ihtiyacımız olan şeyi en iyi hangisi karşılar onun peşinde olmalıyız.

3. MUTSUZLUK DÖNGÜSÜ: Burada demek istediğim, günümüzde insanlar kendileri iyi hissetmediğinde alış verişle rahatlaması. Bunun sonucunda ya paralarının azalması, ya kilo almak, ya yalnızlaşmak ya da sağlığını kaybetmek gibi başka sorunları ortaya çıkartması. Eğer sıkıldıysanız daha önce yapmadığınız bir şey yapın. Doğada daha çok vakit geçirin. Bisiklet binin. insanlara yardım edin. Gökyüzünü izleyin. Doğal yaşama katkıda bulunun. Gönüllülük projelerinde yer alın. Sıkıntıda yediğiniz cips veya fast food sizi sağlığınızdan ederken, çıkıp doğaya bir ağaç dikmeniz, yıldan yıla onun büyüdüğünü görmeniz size inanılmaz bir huzur verecektir.

4. DAHA AZ, DAHA İYİ: Bunu içselleştirmek kolay değil ancak daha az gerçekten daha iyidir. Daha az eşya daha az masraf ve temizlik demek. Daha az sosyal medya, daha çok muhabbet demek.
Daha az teknoloji, daha çok insan ilişkisi demek. Hep aynı şeyi yaparak farklı sonuç beklemeyin. harekete geçin daha az şeye sahip olun.

27 Eylül 2015 Pazar

BAŞLANGIÇ

-Önemli olan; hayatta,"en çok şey'e sahip olmak" değil,"en az şey"e ihtiyaç duymaktır.
EFLATUN

Hayat ve zaman hızla akıp giderken; hiç hayatınızı ve durumunuzu değerlendirme fırsatınız oluyor mu? Hep bir  telaş içinde geçen vakitler mi var sizin için?

Ömrümüz birkaç öğretilmiş ve genelde maddi olan amaçlar peşinde geçiyor... Bu durumda mutsuzluk kısır döngüsüne girmek işten bile değil.

Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek yaptığımız ve maalesef bu gerçekçi değil.

Burada az şeye sahip olarak, kendinizi nasıl tatmin edilmiş ve değerli hissedeceğiniz hakkında nüanslar paylaşacağım.

Bir basit örnek: Etrafınızda çaya şeker atmayı bırakınca bununla övünen insanlar vardır: Onlar Eflatun'un sözünü yerine getirmiş olmanın rahatlığını paylaşıyorlar. İhtiyaç kalemlerinden birini azaltmak ve onları gerçekten mutlu etti. Peki ya kendinizi çaya hiç ihtiyaç duymayacak şekilde eğitseniz? Sadece şekeri bırakmak o kadar hafiflik yaratıyorsa daha büyük kalemleri hayatınızdan çıkarmak nasıl olurdu?

Başardığımızda, büyük rahatlık yaratacağını düşündüğüm bazı küçük değişiklikler:

-TV'siz ev hayatı
-daha az eşyaya sahip olmak
-birkaç çift giysi ile yetinmek
-spamlardan gereksizlerden arındırılmış e-mail
-daha küçük bir ev
-gereksiz dergi,gazete aboneliklerin iptali
-kredi kartlarından kurtulmak
-bağımlılık yapan sosyal medya hesaplarından kurtulmak
-tuz,şeker, beyaz ekmek tüketmemek
-değer verdiğimiz insanlara vakit ayırmak
-pahalı GSM aboneliklerinden kurtulmak
-Hazır ve dışarıdan yemeyi bırakmak
-egzersiz yapmak
-TV yerine okumaya terfi etmek



-